Muharrem ayının onuncu gecesidir. Ya’nî bu gecedir.
Muharrem ayı, Kur’ân-ı kerîmde kıymet verilen dört aydan biridir. Aşûre, bu ayın en kıymetli gecesidir.
*Nûh* “aleyhisselâm” *gemide aşûre tatlısı pişirdiği için müslümânların Muharrem ayının onuncu günü aşûre pişirmesi ibâdet olmaz.* Muhammed “aleyhisselâm” ve Eshâb-ı kirâm “radıyallahü anhüm ecma’în” böyle yapmadı. *Bugün aşûre pişirmeyi ibâdet sanmak, bid’atdir, günâhdır.* Muhammed aleyhisselâmın yaptığı veyâ emr etdiği şeyleri yapmak ibâdet olur. Din kitâplarının yazmadığı, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirmediği şeyleri yapmak, sevâp olmaz. Günâh olur. *O gün, bugüne mahsus ibâdet sanmadan herhangi bir tatlı yapmak, tanıdıklara ziyâfet, fakîrlere sadaka vermek sünnetdir, ibâdetdir.*
Hazret-i Hüseyin “radıyallahü anh” o gün şehîd oldu diyerek, mâtem tutmak, döğünmek de bid’atdir. Günâhtır. Şî’îler, hazret-i Hüseyin için mâtem tutuyorlar. Hazret-i Hüseyn’i, hazret-i Alî’nin oğlu olduğu için, tapınırcasına övüyorlar.
Ehl-i sünnet ise, onu Resûlullah’ın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” torunu olduğu için çok seviyoruz. *İslâmiyyetde mâtem tutmak yoktur.* Müslümânlar, yalnız Aşûre günü mâtem tutmaz. *Kerbelâ fâciasını hâtırlayınca her zamân üzülür. Kalpleri sızlar. Gözleri kan ağlar.*
İslâmiyyetde mâtem tutmak olsaydı, Aşûre günü değil, Resûlullahın Tâif’de mübârek ayaklarının kana boyandığı ve Uhud’da mübârek dişinin kırılıp, mübârek yüzünün kanadığı ve vefât etdiği gün mâtem tutulurdu.
*Aşûre gününün fazîleti*
*Yarın ya’nî Cum’a günü Aşûre günüdür.* Aşûre gününün fazîletleri hakkında hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
*”Aşûre gününün fazîletine kavuşmaya bakınız. Çünkü o gün, Allahü teâlânın günler arasında seçtiği mübârek bir gündür. Bu gün oruç tutan kimseye, Allahü teâlâ, meleklerin, peygamberlerin, şehîdlerin ve sâlihlerin ibâdetleri kadar sevâp verir.”*
*”Aşûre günü oruç tutun! Çoluk çocuğunuza iyilik yapın! Bir kimse, Aşûre günü çoluk çocuğuna iyilik yapıp, sevindirse, Allahü teâlâ, ona senenin diğer günlerini iyi eder.”*
*”Aşûre günü zerre kadar sadaka veren kimseye, Allahü teâlâ Uhud Dağı kadar sevâb verir.”*
Aşûre günü, oruç tutmanın sevâbı çoktur. *Yalnız Aşûre günü oruç tutmak câiz değildir. Mekrûhtur.* Mekrûh olmaması için, Muharrem’in 9. 10. veyâ 10. 11. veyâ 9. 10. 11. günleri tutmak lâzımdır.
Abdullah bin Abbâs* hazretleri buyurdu ki: “Muharrem’in onuncu gününde oruç tutmak istiyorsanız, dokuzuncu veyâ onbirinci günleri de tutunuz. Yahûdîlere benzemeyiz.
Tüm islam aleminin Aşure gününüzü tebrik ediyorum.
Bayram Ali Kavalcı