Havadis53

Başbakanlar Şehri Rize, Skandallarla Anılmayı Hak Etmiyor !

Başbakanlar Şehri Rize, Skandallarla Anılmayı Hak Etmiyor !
388 views
05 Temmuz 2021 - 23:44

2 Başbakan 1 Cumhurbaşkanı çıkaran Çay’ın Başkenti Rize, 30 yıldan beri Türk siyasetinde damga vurmasına rağmen ,gerek Ekonomik gerekse sosyal ve iktisadi anlamında bunu bir türlü hayata geçiremeyen Türkiye’de tek il olma özelliğini sürdürüyor.

Türkiye’de Başbakanlık Cumhurbaşkanlığı yapan insanların doğduğu şehirleri gördüğümüzde adeta küçük dilimizi yutuyoruz ! Çünkü Rize, o şehirlere göre adeta bir Kasaba görünümündedir.

Rize Türk siyasetinde merhum Başbakan Mesut Yılmaz ve yine ilahiyatçı Rize eski milletvekili Şevki Yılmaz döneminde Türk siyasetinde yer almaya başladı. Merhum Mesut Yılmaz Başbakanlığı döneminde Rize’ye Ekonomik anlamda büyük katkılar yaptı.

Ancak Rize’nin yerel yöneticileri bugün olduğu gibi bu refahlığı,Rize halkının iktisadi kalkınmasına kullanmadılar kullanamadılar.

Coğrafya olarak küçük ama Türkiye’de en çok tanınan Çay’ın Başkenti Rize ,2002 yılı sonrasında AK Parti Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kurucusu olduğu ve Türk siyasetine damga vurduğu yıllardan itibaren tanınmaya başlandı.

Rize popülerliğini sürdürmeye devam ediyor, ancak yukarıda bahsettiğimiz gibi Yüzyıl’da elimize geçen bu tarihi fırsatları gerek yerel yöneticiler ve gerekse siyaset arenasında olan insanların kendi şahsi menfaatlerini düşündüklerinden dolayı, Rize bir türlü kabuğunu kıramadı.

Bugün olduğu gibi, Rize’de yapılan bir çok proje istişareli programlı düşünülmedi. Örnek olarak Deniz ile Rize ilini ortadan kesen adeta Berlin duvarını andıran ve bugün yeniden yıkılıp yapılması düşünülen, Karadeniz sahil yolu örneğinde olduğu gibi,Rize’de bitme aşamasında olan Türkiye’nin hiçbir ilinde trafik sorunu olan bir yerde deniz kenarında ulaşımın kolay olduğu bir yerde yapılması gerekirken, Rize eski stadının yerinde hapsedilen Rize AVM binası ve yine hemen bitişiğinde daha yeni yapılmasına rağmen otopark sorun olan Rize Emniyet müdürlüğü binası!

Bu yanlışları saymakla bitmez ,2017 yılında dönemin Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Dekanı Profesör Dr. Şaban Şimşek in hazırladığı eski 100. yıl paketleme fabrikasını yerinde(bugün orası atıl ve kaderine terkedilmiş) yapılması düşünülen içinde Eczacılık Fakültesi ve  birçok bölümün olduğu, Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Entegre olacak sağlık Külliyesi yapılıp Rize halkının hizmetine sunulacaktı.

Ama ne olmuştu, Rize’nin gelişmesini istemeyen gizli eller tarafından Rize’den gönderilmişti. Bugün biz hala Rize şehir Hastanesini konuşuyoruz. 2023’te bitirilmesi düşünülüyordu, ancak daha  proje aşamasında olduğunu görüp üzülüyoruz..

Türkiye’yi, Dünyayı yöneten Rizeli ama, Yıllardan beri Rizeliler kendi vilayetini bir türlü yönetemediler..

Aslında Bunun cevabı çok basit, Rize’de hangi parti olursa olsun iktidara gelirse kim gelirse gelsin, Rize’nin  Ekonomik pastası hep bu kişiler arasında paylaşıldı.

Evet AK Parti döneminde sol kesimin insanları reklamcı olup köşeyi dönerken, bizim mücahitlerde müteahhit oldu! Helalinden işini doğru dürüst yapan kişileri tenzih ederim.

Bugünkü konumuz gerçekten son yılların en büyük skandalı olarak tarihe geçti. Neydi , hafta CHP grup Başkan vekili Özgür Özel’in Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı açıklamayla biz Rize halkı olarak bu konudan haberdar olduk.

2010 yılı öncesi MÜSAD’ın Rize kurucuları eski Başkanları öncülüğünde kurulan,içinde Rizede nüfuzlu kirilerin yer aldığı  bir enerji şirketinin,2019-2020 yılları içinde 20 trilyon zarar eden bu şirkete Ziraat Bankası’ndan büyük bir kredi kullandığı,Özgür Özel’in de anlatımıyla borçlarına karşılık bu şirketin %51  hissesini satın aldığı yönündeydi..

Her ne sebep olursa olsun, bu olay Rize tarihinin en büyük skandallarından biridir.. Çünkü Ziraat Bankası bir Devlet bankası olarak daima çiftçinin halkın vatandaşı yanında olması gerekiyor.

Bir sade vatandaş bankadan 1000 lira 2000 lira kredi kullandığını da ona 40-50 takla atlatırken, ödeyemeyince evine gidip televizyonuna koltuğuna haciz koyarken işlem yapıyorsun, ama, bu şekilde batmış bir şirkete büyük bir kredi vermesi anlaşılır gibi değil!

Sen gidip 1000 -2000 lira kredi çekersem sana oy verdiğin hiçbir siyasi aktör kefil olmaz destek olmaz ama, bizim seçtiğimiz siyasiler Siyasal aktörler bu baronlara kefil oluyorlar onların nüfuzuyla işlerini yürütüyorlar .

Ama bu düzen böyle gitmez, Türkiye AK Parti iktidarının 17 yılını baz aldığımızda, tabii ki pandeminin de etkisiyle şu anda büyük bir ekonomik krizle karşı karşıyayız.

Bunu biz nereden alıyoruz, daha geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan yayınladığı bir genelgeyle, Kamu’da araç kiralanması satın alınması ve yeni inşaatlarının tamamen durdurulduğu söylendi.

Bugün açıklanan enflasyon rakamlarına göre Haziran ayı enflasyonu yüzde 1,94 olurken yıllık bazda da yüzde 18 dolayında olduğu söylendi.

Bu rakamlara göre işçi emekli memur zamları yapıldı, ancak biz şunu da biliyoruz ki, bugün açıklanan enflasyon rakamları ile gerçek enflasyon rakamları arasında büyük bir fark var.

Bir atasözü var “Tok açın halinden anlamaz” bunu ancak yaşayanlar bilir geçen ay TÜRKİŞ’in  yaptığı bir araştırmaya göre Türkiye’de açlık sınırının 3 bin lira düzeyinde olduğu, yoksulluk sınırı ise 8-9 bin lira olduğu tespit edildi.

Bu  rakamların ışığında emekli, işçi, memur Çiftçi hepsini baz alırsak, Türkiye’nin maalesef yüzde 70’şi şu anda yoksulluk sınırı altında yaşamaktadır !

Türkiye’de üs katmandaki zenginlerle Orta direk vatandaşlarımız arasında uçurum gittikçe artıyor!

Bundan 10 yıl önce aradaki mesafe daha az olmasına rağmen, Özellikle bu son yıllarda deyim yerindeyse, zengin daha zengin fakir daha fakir oldu.

Tabii ki Yapılan bu eleştirilerin bu olumsuzlukların faturası AK Parti’ye dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çıkıyor.

Yıllar Sonra Dünya liderlerine baş eğmeyen, onların karşısında Türk milletini Türk ulusunun başını yere eğdirmeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a milletçe ulusça sahip çıkacağız ama nereye kadar..

 

Bir  hafta sonra 15 Temmuz darbesinin yıldönümünü kutlayacağız. 5 yıl önce 15 Temmuz 2016 gecesini bir hatırladığımız da, bugün başta Rize’de olmak üzere Türkiye’de gerek siyaset arenasında,STK’larda diğer katmanlarda  Türkiye’nin ekonomik yağını balını yiyen insanların % 98  meydanlarda değil hepsi inlerinde arazı olmuştu!!

O gün darbecilere dur diyen, tankların altına yatan bugün Orta direk dediğimiz geçim sıkıntısı içinde yaşayan Türkiye’nin gerçek sahipleri olan insanlardı !

Türkiye, Allah göstermesin yine bir işgal hareketine uğradığında, yine onlarla birlikte sokağa cepheye biz çıkacağız, bu sermaye gruplarının baronları,15 Temmuz gecesi Rize meydanında olduğu gibi yine inlerinde bekleyeceklerdir.

Bu yanlışlara bu skandallara ses çıkarmazsak, bunların günahlarına ortak olmuşuz demektir..

Ondan dolayı Rize ilini ülkesini seven herkesi duyarlı olmaya davet ediyorum..

Osman Köseoğlu

timbir - birlik haber ajansi