Mitingde konuşan CHP Rize il başkanı Saltuk Deniz, “Yaklaşık olarak 10 gündür alanlardayız, üreticilerleyiz. Hep birlikte bir şey soyluyoruz. Kota ve kontenjan kaldırılsın, çayda taban fiyat uygulamasına geçilsin. Bu en somut taleplerimizden bir tanesidir. Yaklaşık olarak 20 yıl önce bu meydanlarda çay simit hesabı yapanlar, aynı zamanda bir konuda daha söz vermişlerdi. Allah’ın verdiği çaya kota ve kontenjan olur mu demişlerdi. Bizde bu gün onlara aynı şeyi soyluyoruz. Buradan onlara soyluyorum vermiş olduğunuz sözleri tutun, çayda kota ve kontenjanı kaldırın” dedi

Başkan Deniz açıklamasında, “Geçen yıl çaykur Genel müdürlüğüyle yaptığımız toplantıda biz bunu kaldırabiliriz demişlerdi. O dönem Rize Ticaret Borsası başkanının müdahalesiyle bu uygulamadan vaz geçti. Demek ki çayda kota ve kontenjan uygulamasını en çok Rize Ticaret Borsası istiyor. Biz 6 aydır bir şey soyluyoruz, bir araya gelerek çayla ilgili sorunları çözelim. Bunu da siyasi bir kaygıyla yapmayalım, çay üreticilerinin beklentilerini gerçekleştirmek için yapalım. Öncelikli olarak çay kanununun çıkmasını istiyoruz. Peki, hangi çay kanunu çıkacak. Çay üreticisini koruyan kanun çıkması gerekir. Bundan 11 yıl önce o zaman ki AKP milletvekili Bayramoğlu’ nun çıkartmaya çalıştığı çay kanun tasarısı var. Hep birlikte o tasarıya karşı çıktık ve onu çıkarttırmadık. Çay üreticisini borsaya, özel sektöre mahkûm edenler, bu gün yine aynı kanun tasarısını önümüze getirecekler. Biz bu kanun tasarısını on plana çıkarttığımız zaman bize dediler ki Rize Üniversitesinde bu konuda bir çalışma var. Bu çalışmayı niye gizli yapıyorsunuz? Niye çay üreticisinin bundan haberi yok? Hazırlayalım sizlere de göndereceğiz dediler. Sonradan öğrendik ki Üniversitenin hazırladığı tasarı kimseye gönderilmeden bakanlığa gönderildi. Bu çay kanunun da neyi saklıyorsunuz? Niye oldubittiye getiriyorsunuz? Biz çay kanunu çıkmayınca sezon başlamadan çayda taban fiyat uygulamasına geçilsin. Özel sektör devletin açıkladığı fiyatın altında çay almasın, bu yasaklansın. Yapmış olduğumuz bu öneri TBMM’ de AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Çayın dostu düşmanı kim bunu üreticinin bilmesini istiyoruz. 1940 yılında çıkartılan 3788 sayılı yasada devlet üreticiye çayını satın alma garantisi veriyor. Sizin ürettiğiniz çayı satın alacağım demektir. Devlet o tarihte verdiği sözü geri almaya hakkı yoktur. Çaykur’ un kota ve kontenjan uygulama hakkı yoktur ve yasal da değildir.1984 te çıkartılan yasa da bile devletin vatandaşa verdiği sözler saklıdır deniyor” dedi.

Başkan Deniz, “Çaykur’da bir zarar olayı var. 2016 ya kadar Çaykur kar etmiştir deniyor. 18 yıllık AKP iktidarı döneminde 11 kez Çaykur zarar etmiştir. Kar ettiği yıllar için Çaykur Genel Müdür yardımcısı bunlar sabunlamadır, bilançolarda oynamadır demiştir. 2002 yılına kadar Çaykur’ un toplam zararı 177 trilyondur. En son açıklanan raporda Çaykur’ un bilanço zararı 2 katrilyondur. Yani AKP döneminde Çaykur bilerek 2 katrilyon kadar zarar ettirilmiştir. 2002 de Çaykur’ un bankalara borcu 20 trilyon iken bu gün bankalara kredi borcu 4 katrilyondur. Çaykur’ un sermayesi 226 trilyondan 3.695 katrilyona yükselmiştir. Çaykur’ da çalışan işçi sayısı yüzde 32 azalmıştır. Çaykur geçen dönem işçiye yüzde 7 zam verirken yönetim kurulu ve denetim kurulundakilere yapılan harcamalar yüzde 24 artırılmıştır. Artık Çaykur halkın sorunlarını çözmekten uzaklaştırılmıştır. AKP Türkiye’ yi nasıl yönetmişse Çaykur’ u da öyle yönetmiştir giderek te Çaykur bir borç batağına batırılmıştır. Bu borç Çaykur varlık fonuna devredildikten sonra olmuştur. Birileri Rize meydanında Çaykur’ u savunma mitingleri yapıyor. Çaykur’ un Varlık fonundan çıkmasını savunamayanlar Çaykur’ u savunamaz. Rize’ de ne yazık ki bir STK handikabı oluşmuş. STK’ ların amacı kendi üreticilerin hakkını savunmaktır. Bunu yapmayan STK lar görevini yapmayanlardır. Onların yapmadığı bu görevi sonuna kadar biz sürdüreceğiz” dedi