Rize’de yaşanan sel ve heyelan nedeniyle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyerek toplantıya başlayan Öz Gıda-İş Sendikası Doğu Karadeniz Rize Şube Başkanı Hasan Fehmi Bursalı “Hepimizin başı sağolsun. Cenab-ı Allah bir daha devletimize ve milletimize böyle zeval vermesin” dedi.

Toplantıda konuşan Öz Gıda-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Sultan Murat Karadağ, özellikle Çaykur işçileri tarafından uzun zamandır merakla beklenen Toplu İş Sözleşmesi’ne değinerek, “2 yıl önceki toplu iş sözleşmesi protokolüne kadar Kamu Çerçeve Protokolleri bağlayıcı değildi, sadece tavsiye niteliğindeydi. Ancak 2 yıl önce Kamu Çerçeve Protokollerinin bağlayıcılığı noktasında bir karar çıktı. Bizim de görüşmelerimiz bir nebze de olsa bu protokoller çerçevesinde devam etti. Bizler de Hak-İş tarafından hazırlanan taslağa bizlerin de önem arz eden taleplerimize yer verdik. Bu yıl ilk kez iki konfederasyon bir taslak hazırlayarak hükümet ile masaya oturdu. Bizim taleplerimiz belli tabii ama hükümet tarafı ilk 6 ay için yüzde 9 ve 4 bin TL’ye kadar 100-150 TL arası bir iyileştirme teklifiyle geldi. İki konfederasyon şu an değerlendirmelerini yapıyor ve hükümete karşı bir teklif sunulacak. Tam bir zaman veremiyoruz ama umuyoruz ki işçinin lehine, bizim de talep ettiğimiz şartların içinde bulunduğu bir sözleşme imzalanmasının mutluluğunu yaşarız” dedi.

Karadağ, iki konfederasyon olarak hazırlanan taslakta taleplerinin ilk 6 ay için yüzde 10, ikinci altı ay için yüzde 10 zam olduğunu belirtti.

Amacımız işçiyi enflasyon rakamlarının altında ezdirmemek

Öz Gıda-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Tevfik Ali Hançeroğlu, Toplu İş Sözleşmesi’nin bir ay içinde neticelendirileceğini ve iki konfederasyonun da Kamu Çerçeve Protokolü ile güçlü bir şekilde masaya oturduğunu söyleyerek, “Amacımız işçiyi enflasyon rakamlarının altında ezdirmemek, bir nebze de nefes alacak bir pay bırakıp sözleşmeyi onaylamaktır. Sürecin neler getirip götüreceğini, Çaykur işçisinin ne kadar pay alacağını önümüzdeki bir aylık süreçte hep beraber görmüş olacağız” dedi.

Çaykur ile ilgili yapılacak olan ve atılacak her adımla ilgili kurumsal olarak söz sahibi olmak istediklerini belirten Hançeroğlu, “Çaykur’un lehine olacak her şeye başımız gözümüz ile destek olmaya hazırız. Yeter ki bize bir fırsat verilsin, yol gösterilsin. Çünkü kurumumuz bizim için çok kıymetli. Kurumumuzun toplu iş sözleşmesi de, mevsimlik işçisi de, kadrolu işçisi de çok kıymetli. Biz kurumumuzun yöneticisinden işçisine kadar bütün kadrolarına, köyde çay toplayanından, çay taşıyan kamyoncusuna kadar her şeyine sahip çıkıyoruz. Çaykur bu bölgenin olmazsa olmazıdır.” dedi.

Çaykur’a yapılacak memur alımları bölgeden olsun

Çaykur’un her yıl yüze yakın memur alımı gerçekleştirdiğini ve bu memur alımlarının bu bölgede yaşayan üniversite mezunu kişilerden alınmasının sağlanması gerektiğini söyleyerek, “Başka illerden gelen memurlar 6-7 ay çalışıp daha sonra buradan kaçmak için memleketlerine gidiyorlar. Eğer bizler bu bölgenin suyundan içmiş, toprağında çalışmış mezunlarımızı orada memur olarak değerlendirebilirsek, çayın da, Çaykur’un da geleceği onlarla birlikte çok daha iyi noktalara gider. 2011 yılında bu uygulama bir kez yapıldı, 2021 yılında da yapılabilir.” dedi.

Devletimiz için çerez parası

Çaykur tarihinde mevsimlik işçilerin daima 120-130 gün çalıştığını ve 2018 yılından itibaren artık 180 günü doldurduklarını hatırlatan Hançeroğlu, “Ancak bu da yeterli değildir. Rizemiz en fazla göç veren illerden bir tanesidir. Eğer insanlarımızı 6 aylık çalışmalarının haricinde kalan sürelerinde işsizlik sigortasından sigorta pirimlerini yatırtabilirsek çok ciddi bir iş yapmış oluruz. Kamuda bu şekilde 25 bin insanımız var. Kalan süreler işsizlik sigortasından veya fonundan karşılanması devletimiz için tabiri caizse çerez parasıdır. İki bakanımıza da bu konular iletildi. Bu bizler için birinci önceliğimizdir. Bu konulara da toplu iş sözleşmesi taslağımızda yer verdik.” dedi.

Hançeroğlu sözlerinin sonunda, fırsatçı özel sektör fabrikalarının düşük fiyattan çay almalarının önüne ancak bir çay kanunu ile geçilebileceğini belirterek, başta üreticiyi olmak üzere sektörü güvence altına almak için çay kanununun en kısa zamanda çıkartılması gerektiğini vurguladı.

Kaynak: rizehaberleri.com