Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, erken seçim için net tarih verdi. “2023’e kadar Türkiye bu yönetimi taşıyamaz. Hatta Cumhurbaşkanı yeni bir şaibe yaratmak istemiyorsa, 2022’nin 23 Haziran’ından önce mutlaka seçim yapması gerekir. Cumhurbaşkanı kesinlikle iki dönemini dolduruyor” diye konuştu.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Karar TV’den Gündem Özel’de Taha Akyol ve Elif Çakır’ın sorularını cevapladı.
“Üçüncü ittifak demek için birinci ittifakı kabul etmek gerekiyor” diyen Ahmet Davutoğlu, “Ben onun kalıcı olmayacağına inanıyorum. Cumhur ittifakı da büyük ihtimalle seçim öncesi dağılır. ‘Cumhur İttifakı’nı bozmaya hiç kimsenin gücü yetmez’ demeye başlanmışsa.. İyi giden bir evlilikte ‘Bizim evliliğimiz iyi gidiyor’ diye devamlı söylemez. Haftada bir nikah tazeliyorlar.” ifadelerini kullandı
“OYUNDAN İBARET”
Davutoğlu şu açıklamada bulundu:
“Son 1 yıl içinde 41 vilayete, 150’yi aşkın ilçeye gittim. Büyük bir dip dalga geliyor, büyük bir sosyolojik değişim yaşanıyor. Bunun sürükleyici unsuru var: Genç muhafazakarlar, genç işsizler, kadınlar, Kürtler… Eğer Tayyip Erdoğan’ın önüne gelen anketler veya alan gözlemleri Bahçeli’nin desteğiyle Cumhurbaşkanı seçileceğini bilseydi, Diyarbakır’a da gitmezdi, Kürt seçmene de selam vermezdi.
Bahçeli de eğer Erdoğan’la birlikte seçilebileceklerinden emin olsaydı Erdoğan’a dönüp ‘Diyarbakır’da ne yapıyorsun, otur Ankara’da, ne çözüm süreci, Serok ne oluyor?’ derdi. Mesele ne muhafazakarların kazanımlarını korumak, ne de Kürtlere hak vermek. Onları kullanarak Erdoğan bir sonraki seçimde Cumhurbaşkanı olmak istiyor, Bahçeli de Meclis’teki varlığını korumak istiyor. Oyun bundan ibaret.”
“BENİM BİRLEŞTİRİCİ TAVRIMDAN RAHATSIZ”
Bahçeli ile yaşadığı ‘Serok Ahmet’ tartışmasına da değinen Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Benim birleştirici tavrım; Türkiye’yi germek isteyenler için çok rahatsız edici. Bahçeli de o yüzden benden rahatsız. Kürtlerin Serok Ahmet demesine sevinmek lazım. Aslında bu çocuksu milliyetçilik ile olgun milliyetçilik arasındaki farktır. Biz herkesi kapsamaya çalışıyoruz. Aramızdaki fark; budur.”