Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, asgari ücret zammı üzerinden ekonomideki son gelişmeleri değerlendirdiği açıklamasında iktidarın kaşıkla verdiğini kepçe ile geri alacağını söyleyerek Türkiye tarihindeki en derin ekonomik krizin yaşandığına dikkat çekti.
Uysal, yaptığı açıklamada iktidarın yanlış tercihler ve bilim dışı uygulamaları neticesinde yaşadığımız ekonomik krizden çıkış reçetesini de verdi.
Demokrat Parti olarak dar gelirli enflasyon sepeti önerisinde bulunan Genel Başkan Gültekin Uysal, şu görüşleri dile getirdi:
“Asgari ücret, alım gücündeki erimeyi telafi etmekten çok uzaktır”
İşçi, işveren ve Bakanlık temsilcilerinin katımıyla Sayın Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklamada, 2022 yılında uygulanacak Asgari Ücret yüzde 50,5 oranında artışla 4.250 TL olarak ilan edildi. Milyonlarca vatandaşımızın merak ile beklediği bu karar, ilk bakışta asgari ücrete yapılan zam son yılların en yüksek seviyesi olarak görülse de içinde bulunduğumuz döviz kurları kaynaklı enflasyonist ortamda yaşanan asgari ücretteki erimeyi karşılamaktan çok uzaktır. Asgari ücret, alım gücündeki erimeyi telafi etmekten çok uzaktır. Dün ilan ettiğiniz asgari ücret bile dolar bazında bir günde yüzde 6-7 kaybetti. Yapılması gereken ilk şey; enflasyonu düşürmek olmalıdır.
“İktidar kaşıkla verdiğini kepçe ile geri alacaktır”
Asgari ücreti istediğiniz kadar yüksek ilan edin, enflasyon ve kur artışı frenlenemediği müddetçe maalesef asgari ücret birkaç ay içinde eriyip gidecektir. Korkumuz odur ki, döviz kurlarında yaşamakta olduğumuz astronomik artışların enflasyona etkisi, önümüzdeki aylarda da devam edecektir. Böylece, asgari ücrete yapılan yüzde 50,5 oranındaki zam 3-5 ay gibi kısa bir süre içinde asgari ücretlinin elinden alınacaktır. Yani İktidar kaşıkla verdiğini kepçe ile geri alacaktır.
“Asgari ücret, Çin’deki asgari ücretin bile gerisinde”
Bu ülkede 1 Ocak 2021 tarihinde 386 $ olan asgari ücret, sadece 11 ay 15 gün sonra yüzde 50 oranında artış yapılarak 275 $ seviyesine düşmüştü! 2022 yılı için ilan edilen bu asgari ücret seviyesi, bırakın Merkezi – Doğu Avrupa ülkelerini, Orta Asya, hatta Afrika ülkelerini, Çin’deki asgari ücretin bile gerisindedir. 19 yıl boyunca Türkiye’de asgari ücret seviyesi Dolar ve Euro bazında sürekli gerilemiş, milyonlar fakirleşmiştir. Bunu görmezlikten gelmemiz mümkün değildir.
“Muhalefetin sesini dinlemeye başladılar”
İktidar asgari ücret açıklamasıyla birlikte, biraz olsun muhalefetin sesini dinlemeye başladı!..
Demokrat Parti olarak biz asgari ücretin bu seviyede ilan edilmesi gerektiği savunmuştuk. Şimdi atılması gereken ikinci adım: En düşük emekli maaşını asgari ücret düzeyine çıkartmaktır. Üçüncü adım ise: Temel ihtiyaç maddelerinde KDV’nin ‘0’ a indirilmesidir!..
1 Ocak 2022 tarihinden geçerli olmak üzere asgari ücrete yüzde 50 zam yaptıktan sonra, iktidara şu iki soruyu sormak hakkımızdır diye düşünüyoruz:
1) Yüzde 50 zam yaptığınıza göre, TÜİK’in yüzde 21,32’lik TÜFE rakamının gerçek olmadığını, gerçek enflasyonun yüzde 50 olduğunu kabul etmiş mi oluyorsunuz?
2) Asgari ücrete yüzde 50 zam yaptığınıza göre, sizce memur ve emekliye yüzde 5 zam yapmak hak mıdır?
“Demokrat Parti olarak ‘Dar Gelirli Enflasyon Sepeti’ öneriyoruz”
Dar gelirli ailelerin hanehalkı tüketim harcamaları gıda, kira ve ulaşım ağırlıklı; gıda, konut/kira ve ulaşımdan oluşmaktadır.
Dar gelirli vatandaşımızı temel ihtiyaç maddelerinin baskısından kurtarmak için özellikle AKP tarafından gaflet dolayısıyla içine düşürüldüğümüz kronik/hiperenflasyon döneminde acil ve olağanüstü tedbir ve düzenlemeler yapmak zorundayız.
Bu zaruret dolayısıyla Demokrat Parti olarak ‘Dar Gelirli Enflasyon Sepeti’ öneriyoruz.
Aksi durumda zaten 20 günde fakirleştiğimiz oranı bile karşılamayacak bu açıklanan asgari ücret düzeyi 1-2 içinde bile kısmi manasını yitirecek ve milyonlar derin bir yoksulluk yaşayacaktır!
“Türkiye tarihinin en derin ekonomik krizini yaşıyoruz”
Ülkemiz bu noktaya bir gün içinde gelmedi. Tamamen ülkeyi yöneten zihniyetin yaptığı ekonomi bilimine aykırı, yanlış tercihlerin, hatalı uygulamaların sonucu olarak bu “Derin Ekonomik Kriz”in içine girdik ve bir türlü çıkamıyoruz. Uzun yıllar izlenen değerli TL politikası, ithalatın cazip hale getirilmesi, “paramız var ki ithal ediyoruz” şeklinde açıklamalar, seçim kazanmak için TCBM rezervlerinden 128 milyar doların bilinçli olarak yok edilmesi, talimat ile TCMB faizlerinin düşürülmesi, bugün itibariyle TCMB politika faizinin enflasyonun 7-8 puan altına düşmüş olması gibi bilinçli adımlar sonucu bugün Türkiye tarihinin en derin ekonomik krizini yaşıyoruz. Bu aşamadan sonra, iktidarın bu ülkeye verebileceği, katabileceği, hiçbir şey kalmamıştır.
Öncelikle yapılması gereken şey, piyasalara güven vermek, bunun için akıl ve ekonomi bilimi dışı uygulamalara son vermektir. Mevcut yanlış politikalarda ısrar edilmesi halinde, istikrarsızlık, hiperenflasyon, finansal istikrarsızlık ve ekonominin tamamen durması kaçınılmaz hale gelecektir.
“Kendilerini akl-ı selime ve bilime davet ediyoruz”
Kendilerini akl-ı selime ve bilime davet ediyor, en kısa sürede yanlıştan dönerek, bir an önce ülkeyi seçime götürmelerini tavsiye ediyoruz.
19 yıldır bu ülkeyi yönetip, milyonları açlık sınırının altında yaşamaya mahkum hale getiren bu iktidara söylenecek son sözümüz ise şudur:
Ülkeyi 19 yıldır çok kötü yönettiniz, bugün de yönetemiyorsunuz!
Yapılacak ilk seçimde gidiyorsunuz.