Havadis53

Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak: Çayda sömürüyü katmerlendirmek istiyorlar!

AKP iktidarının hazırladığı çay kanunu teklifine dair açıklama yapan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, kanun yoluyla çayda sömürünün katmerlendirilmek istendiğini söyledi.

Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak: Çayda sömürüyü katmerlendirmek istiyorlar!
482 views
26 Haziran 2022 - 10:13

Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;

”Son üç yılda muhalefet milletvekillerinin verdiği 5 ayrı Çay Kanun Tasarısını komisyonlarda bekleterek gündeme bile almayan AKP iktidarı, kendi hazırladığı Çay Kanun Tasarısını 75 milletvekilinin imzasıyla meclise verdi. AKP’nin verdiği Çay Kanun Teklifinin hedefler bölümünde “sözleşmeli tarımı yaygınlaştırmak, arz talep dengesini oluşturmak, yaş çay yaprağı alım fiyatında istikrarı sağlamak,  kuru çay üreten işletmelerin hak ve menfaatlerini korumak” diyerek, baştan bu düzenlemenin kime hizmet edeceğini ortaya koymuştur.

AKP’nin meclise getirdiği kanun teklifi ile hem ülke çay üretiminin tamamına yakınının yurt içi piyasada tüketildiğini söylemekte hem de arz talep dengesi oluşturmaktan ve çay ihracatının düşük olduğundan bahsetmektedir. Bu durum bile hazırlanan kanun teklifinin baştan arz talep diyerek çay şirketleri lehine bir düzenleme yapmaya çalıştıklarının göstergesidir.

Her yıl mart ayı yıllık enflasyonu üzerine birkaç puan artışla açıkladığı yaş çay alım fiyatı ile AKP iktidarı çay şirketleri lehine fiyat istikrarı oluşturmuşken, beslediği sermaye gruplarına bu da yetmemiş olacak ki, kanun teklifinin gerekçesine yaş çay alım fiyatında istikrarı sağlamayı hedeflediklerini yazmaktadır. Fiyat açıklama görevini de Ulusal Çay Konseyi’ne vermektedir. 9 kişilik yönetim kurulunun sadece ikisi çay üreticisi olan ve çoğunluğu ticaret borsası, sanayi odası, çay sanayicilerinden oluşan Ulusal Çay Konseyi’nden çay üreticisi lehine fiyat beklemek olanaklı değildir.

Çay kanun teklifinde “çay ticaretinde söz sahibi olmak, rekabet için ürün kalitesinin yükselmesini, ürün kalitesi içinde sözleşmeli çay üretimine geçilmesini” şart koşarak, “işletmelerin ihtiyaç duydukları yaş çayı sözleşmeli üretim ile temin etmeleri” kanun teklifine yazılmıştır. Yapılacak bu düzenleme ile birincisi; kaliteli çay üretimi için sözleşmeli üretim gerekli olduğu yanılgısı oluşturulmakta ve iyi ürün sözleşmeli üretimle elde edilir algısı yaratılmaktadır. İkincisi; sözleşmeli üretim ile şirketlere bağımlı ve mecbur bırakılan çay üreticisini kendi çaylığında çay şirketlerinin işçisi haline getirmek amaçlanmaktadır.

Ayrıca “yaş çay üreticileri tarafından kuru çay üreten işletmelere satılan yaş çay yapraklarının bedeli, en geç alım tarihinden itibaren altı ay içerisinde ödenir” diyerek çay şirketleri lehine sabit fiyatla 6 ay sonra ödemeli yaş çay alımına yasal kılıf oluşturulmaktadır.

Kanun teklifinde çaylıkların yenilenmesini, çay tarımı için uygun arazilerinin ve çaylıkların asgari büyüklüğünün belirlenmesinin de bakanlık yetkisinde oldukları belirtilmektedir. Ayrıca yenilenecek çaylıkların fiziki büyüklük, coğrafi konum ve ulaşım imkanları değerlendirilecektir denilmektedir. Bu durumda verimi düşen çaylıkların yenilenmesi vb. için konum, ulaşım ve asgari çay bahçesi büyüklüğü bahanesiyle teşvik vb. pek çok destekten yararlanamayan çay üreticisi çaylığını satmak zorunda kalacaktır. Böylece AKP iktidarı, uzun süredir Karadeniz insanının (babadan dededen kalma toprağı kutsal sayması nedeniyle) satmadığı çaylıkların satılmasının yolunu açarken, asgari büyük dayatmasıyla çaylıklarda uzun vadeye yayılan mülkiyet değişimini sorunsuz çözmüş olacak ve özellikle verimli ve masrafı az çay arazileri el değiştirecek ve birileri tarafından toplanacaktır.

Emek Partisi olarak başta çay üreticileri olmak üzere işçi emekçi halkımızı AKP iktidarının kanun yoluyla çayda sömürüyü katmerlendirecek çay kanun teklifine, tarım ve gıda tekellerini besleyen uygulamalarına karşı çayda sömürüye son diyerek mücadeleye çağırıyoruz.

  • Yaş çay alım fiyatı çay üreticisi köylüler ve örgütleri tarafından belirlenmelidir.
  • Açıklanan fiyatın taban fiyat olduğu ilan edilmeli ve özel çay şirketlerinin bu fiyattan aşağıya alım yapmasını engelleyecek (denetim dahil ve yasaklama dahil) önlemler almalıdır.
  • Çay üretiminde kullanılan gübre, artan gübre fiyatları nedeniyle tamamen destekleme kapsamına alınmalıdır.
  • ÇAYKUR bir an önce Varlık Fonundan çıkarılmalı ve özelleştirilmesine yol açacak tüm politikalardan vazgeçilmelidir.
  • Çay stratejik ürün ilan edilmelidir. Üretim, işleme, paketleme ve dağıtım kamu kurumu olan ÇAYKUR tarafından yapılmalıdır.
  • Çayda kota, kontenjan dayatmalarına son verilmelidir.
  • Çay ithalatı yasaklanmalıdır.
  • Mevsimlik işçiler kadroya alınmalı ve ÇAYKUR işçisinin sendika seçme özgürlüğüne saygı duyulmalı ve sendika seçiminin önündeki engeller kaldırılmalıdır. ”

 

timbir - birlik haber ajansi