Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları özetle şu şekilde:

“Pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının ne kadar özverili çalıştıklarını hepimiz gördük. Ailelerini görmediler, çocuklarını göremediler. Tıp bayramında doktorlar Atatürk anıtına çelenk bırakacaklar, bayramlarını kutlayacaklar ona bile izin verilmedi. Arkasından başka şeyler söylendi. Bu konu gündeme geldiğinde, talepleri gündeme geldiğinde, çok sayıda sağlıkçının yurt dışına talebi gündeme gelince, “Gitsinler” dendi. Sen gideceksin. Onlar burada kalacak. Bütün sağlıkçılara söylüyorum bütün haklarınızı alacaksınız. Gitmeyin burada kalacaksınız beraber biz göndereceğiz.

Suriyeli kardeşlerimiz için ne dedik, davulla-zurnayla göndereceğiz. Ama bu bey efendiyi davulla zurnayla vatandaşın iradesiyle göndereceğiz.

İnşaat malzemelerine çok ağır zamlar geldi. Mazota zam geldi derken, çiftçilerden traktörden bahsediyorsunuz diyor balıkçılar, bizim de takamız teknemiz var diyor. Balıkçıları unutmadık, sizin de sorunlarını raporladık. Alın terine değer verildiğini göreceksiniz. Bizim iktidarımızda herkesin yüzü gülecek.

Türk Telekom soygunu oldu, geçen hafta bahsetmedim diye vay efendim dediler. Soygunu biliyorum, Hariri ailesi aldı sattı, borcu taksitleri ödemeye gelince “Alın sizin olsun” dedi. İnternet alt yapısının güçlendirilmesi için hiçbir şey yapılmadı. Dünyada 59.9 internet erişimi Türkiye’de yüzde 26. Biz teknolojik devrimi kaçırıyoruz. Bunun da hesabını soracağız. Beytülmale el uzatanların elini oradan çekmek bizim görevimizdir.

Daha önce Şanlıurfa, Diyarbakır’a gitti hangi partili olursa olsun tüm kardeşlerimiz bize kucak açtı sağ olsunlar var olsunlar.

Diyarbakır’da da söyledim eğer sözünü tutarsan, ben bunları yapacağım. Tarım teşvik belgesini kuracak şirkete belgesini vereceksin. Güneş panellerinin kullanılacağı arazileri bize tahsis edeceksin. Enerji piyasası düzenleme kurulu tarafından izin vereceksin. Önce 6 ilde elektriği aşamalı olarak çiftçilere hiçbir bedel alınmadan vereceğiz. 5 bin megavat Akkuyu’da üretilecek elektrikle aynı. Bunu halka açacağız. Bütün çiftçilere aşamalı olarak daha sonra bölge bölge bunu büyüteceğiz. Biz çiftçiler için bunu düşünüyoruz, onlar diyor ki; Türkiye’de üretime ne gerek var Sudan’da Afrika’da üretelim, burada çiftçimiz ile rekabet etsin. Buna izin vereceksen koşa koşa git oyunu ver…

Üretemiyoruz, bizim üretime ihtiyacımız var diyorsun tek bir parti var kardeşim adı belli, şanı belli, şerefi belli ona vereceksin kardeşim oyunu. İşte milliyetçilik budur önce benim insanım kazanacak. Bahçeli de duysun bunu. Adam Afrika’da üretim yapıyor ona ses yok, Kılıçdaroğlu ücretsiz elektrik üretecek, “Vay nasıl Diyarbakır’a gidersin” Ben her yere giderim sen gidemezsin.

Türkiye Cumhuriyeti devletine ciddi itibar kaybettiriyorlar, bir çürümeye yol açıyorlar. Gittiğim her yerde soruyorlar; kiminle çözeceksin kadron planın var mı?

Çürüme ve çöküş 20 yıllık sürecin sonunda finansal sistemimiz çöktü. Türk Lirası değer kaybetmeye devam ediyor. Var olan bir paramız vardı Merkez Bankası’nda 128 milyar dolar arka kapıdan kimlere satıldı. Merkez Bankası’nın kasasında kendine ait bir sent dahi yok. Bakiyesi eksi 43 milyar dolar.

Afrika, Ortadoğu ülkelerini geziyorlar; Acaba biri bize borç verir mi diyor. En ağır hakaretleri yaptıkları kişilerin ayağına gidip el ayak öptüler. Bahçeli’ye sormak istiyorum, Erdoğan bu insanların ayağına gittiğinde neden iki cümle kuramadın. Günün 24 saati CHP. CHP bu ülkenin teminatıdır.”

Kaynak: yeniçağ