Havadis53

Metin Lokumcu davasında sanık polisler duruşmaya getirilecek

Metin Lokumcu davasında sanık polisler duruşmaya getirilecek
805 views
20 Aralık 2021 - 20:19

Haber: Cevahir TOPALOĞLU / Trabzon 

Artvin Hopa’da dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011’deki mitingi öncesi düzenlenen eylemde polisin sıktığı biber gazı sonucu yaşamını yitiren emekli öğretmen Metin Lokumcu‘nun ölümü ile ilgili dava Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Mahkeme heyeti, avukatların sanıklar mahkemede dinlensin talebini kabul etti. Bir sonraki duruşma 6 -7 Ocak 2022’de. Ara karar sonrası adliye önünde basın açıklaması yapıldı.

“Metin Lokumcu İçin Adalet” yazılı pankartın arkasında bir araya gelen sivil toplum örgütleri temsilcileri ve siyasiler, bir sonraki duruşmaya katılım çağrısı yaptı.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul  milletvekili Saliha Sera Kadıgil Sütlü de şöyle seslendi:

Biz bugün içeride çok saçma şeyleri bir kez daha sanıkların ağzından dinledik, Hopa’da bir tane bile bir gaz fişeği olmadığını  ama sayın başbakan teşrif edecek diye 7 ayrı  ilden getirildiğini ve metin hocanın bu gazlarla katledildiğini bir İl Emniyet müdürünün ağzından duyabildiğimiz kadarıyla duyduk ancak  Segbis’le canları pek kıymetli metin hocadan daha kıymetli olduğu için o polislerin Segbis’le dinlenme gibi bir saçmalığa maruz  bırakıldık içerde avukatların dirayetli inadı sayesinde de sanıkların buraya getirilmesine karar verildi biz bugün burdayız çünkü bu dava sadece Lokumcu ailesinin davası değil artık bu dava sermayeye karşı derelerini ovalarını korumaya çalışan herkesin davasıdır o yüzden tüm kamuoyundan bir kez daha 7 ocak ta burda çok daha kalabalık olmamızı  rica ediyorum eşi burda, oğlu ulaş burda, 20 yaşındaydı bu çocuk babasını kaybettiğinde aradan 10 yıl geçti biz artık adalet istiyoruz ” dedi

Haberin Videosu;

 

31 Mayıs 2011’de Hopa’da Neler Oldu?

Dönemin Başbakanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim gezileri kapsamında il merkezi yerine bir ilçede miting yapmayı tercih etti.

Erdoğan’ın mitingi Hopa sahil dolgu alanında bulunan festival alanında gerçekleşecekti.

Başbakan’ın kentlerine geleceğini öğrenen Hopalılar, hidroelektrik santraller ve çay tarımında yaşanan sorunlar üzerine Hopa meydanında basın açıklaması yapmak istediler. Henüz mitinge saatler vardı, henüz Başbakan kente gelmemişti ama basın açıklaması çok sert polis şiddetiyle karşılaştı. HES’lere karşı yaşamı savunmak için horona duranları, çay üreticilerinin hakları için el ele tutuşanları gazlarla boğmak istediler.

Metin Lokumcu da, Hopa meydanında, tüm şehri gazla boğmak isteyenlere karşı oradaydı. Korkmadan, yılmadan, cesurca yürüdü üstlerine, “Yeter be” dedi “Yeter, bunalttınız beni”. Sonra ellerini arkasına götürdü, kendisini çocukları için feda edercesine haykırdı: hayde alın beni, alın da kurtarın memleketi!

Lokumcu; Başbakanı’nın korumaları ve polislerin yoğun kimyasal gazlı saldırısına fazla dayanamadı, ikinci kimyasal gaz bombardımanından sonra meydanda bekleyen ambulansa doğru götürülürken, ambulansın altına yeniden gaz fişeği atıldı. İyice ağırlaştı, Hopa Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti.

Tüm Hopa’nın gaz altına kalmasının, bu gaz kapsülleri nedeniyle bir lokantanın çatısının yanmasının, hedef gözeterek atılan gaz fişekleriyle kafasından, vücudunun çeşitli yerlerinden yaralananların haberleri kulaktan kulağa yayıldıkça protesto için daha çok kişi sokaklara çıktı. Metin Lokumcu’nun ölüm haberi bardağı taşıran son damla oldu.

Ağır polis şiddeti nedeniyle çok sayıda Hopalı yaralandı, hastane önünde bekleyenler de bu şiddete maruz kaldı. Hopa’da ismi konmamış sıkıyönetim ilan edildi; siyasi partiler, dernekler, oteller, kahvehaneler basıldı. O gece yapılan nokta operasyonlar ile 60 kişi darp edilerek gözaltına alındı. Telefon hatları ve internet bağlantıları kesildi. Hopa kent merkezine giriş-çıkış yasaklandı…

Metin Lokumcu’nun ölüm haberi üzerine Hopa’da başlayan protestolar hızla yayıldı. İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere birçok kentte Metin Lokumcu’nun polis şiddetiyle öldürülmesi protesto edildi. Türkiye’nin her yerinde 100’lerce insan gözaltına alındı, tutuklandı, yargılandı.

Hopa’da gözaltına alınanlar, ailelerine ve avukatlarına haber verilmeksizin bir gece yarısı Erzurum’a kaçırıldı. Uzun ve zorlu gözaltı sürecinin sonunda tutuklanan 17 kişi, Erzurum Yüksek Güvenlikli Cezaevine götürüldü. 7 ayı aşkın süre hapishanede kaldı.

timbir - birlik haber ajansi