FETÖ’cü hainlere direnirken vurulan ve kaburgasındaki mermi ile yaşayan gazi Muammer Uzun, memleketi Rize’de bir aracın çarpması sonucu hayatını kaybetti Baba Mustafa Uzun: “Kaza olduğunu söylediler, hemen koştum. Yerde bir kişi yatıyordu. Çarpana ‘Geçmiş olsun’ dedim. Yaralıyı ambulansa taşıdım. Meğer oğlummuş”
15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul’da taksicilik yapan Muammer Uzun (48) Çengelköy’de darbecilere karşı mücadele verirken açılan ateşle yaralandı. Kaburgasından giren mermi omuriliğine yakın mesafede ve riskli olduğu için çıkartılamadı. 5 yıldır kaburgasındaki mermiyle yaşıyordu.
Evli ve bir çocuk babası olan Muammer Uzun, memleketinde ev yaptıran babasına yardım etmek için Rize’ye gitti. Gazi Uzun, 29 Mayıs akşamı babası Mustafa Uzun ile köyleri olan Akarsu’ya gitti. Orada babasıyla birlikte yaptıkları inşaatta işlerini bitirip akşam saatlerinde babasının aracıyla Rize merkezdeki evlerine dönmek üzere yola çıktı.
Engindere mahallesindeki evlerine geldiklerinde babası onu evlerinin karşısında araçtan indirip, arabayı yolun arka tarafına park etmeye gitti. O sırada yolun karşısına geçmek isteyen Muammer Uzun’a, Osman K. yönetimindeki otomobil çarptı.
Ağır yaralanan Uzun, sağlık görevlilerinin ilk müdahalesinin ardından Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedaviye alınan Uzun, doktorların tüm çabasına rağmen aynı gece hayatını kaybetti.
GÖZYAŞLARI İÇİNDE DEFNEDİLDİ
Devlet Övünç Madalyası beratı olan 15 Temmuz gazisi Uzun’un cenazesi Akarsu Köyü’nde toprağa verildi. Gözaltına alınan sürücü tutuklandı. Oğlunun mezarına giderek her gün dua eden baba Mustafa Uzun, oğlu olduğunu bilmeden yaralıyı ambulansa taşıdığını belirterek şunları söyledi: “Oğlum evimizin karşısında araçtan indi, ben de aracımı park etmek için arka sokağa gittim.
Aradan 2 dakika geçti, geri döndüğümde orada bir kaza olmuştu. Vatandaşlara sorduğumda ‘kurye kaza yaptı’ dediler. Ben de kazayı yapan şoföre ‘geçmiş olsun’ dedim. Oğlumun kaza yaptığını bilmiyordum. Sonra ambulans geldi. Ben de vatandaşlara yardım edip akşam karanlığında, yüzü tanınmaz haldeki yaralıyı ambulansa koyduk.
Sonra itfaiyeyi aradım, ‘Burada cam kırıkları var, burayı temizleyin’ dedim. Kazadan sonra eve çıktım. Oğlumun evde olduğunu sanıyordum. Baktım ki evde yok. Oğlumu telefonla 5 kez aradım ama cevap alamadım.
Damadım polisi ve hastaneleri aradığında ‘Muammer Uzun kaza yaptı, durumu ağır’ dediler. Demek ki o kazada yaralanan benim oğlumdu. Onu ben ambulansa koymuştum. Hastaneye gittik. Ama oğlum aynı gece hayatını kaybetti.”
‘KENDİM İÇİN YAPTIRDIĞIM MEZARA OĞLUMU KOYDUM’
Oğlunu Akarsu köyünde toprağa verdiklerini belirten baba Uzun, şunları söyledi: “Kendim için mezar yaptırmıştım. Bana kazadan birkaç gün önce ‘Bu mezarı ne kadar geniş yaptırdın, ben öldüğüm zaman senin üzerine gömsünler’ dedi. Kendim için yaptırdığım mezar oğluma nasip oldu.
Beynimde rahatsızlık olduğu için 13 kez ameliyat oldum. 4 erkek bir kızım vardı, en büyüğü Muammer’di. Oğlum Cumhurbaşkanımızın hayranıydı. Hainlere karşı gelmek için hiç düşünmeden 15 Temmuz’da oraya gitti. ‘Baba yaralandım ama hainlere geçit vermedik’ derdi bana.”