HABER: CEVAHİR TOPALOĞLU
Eğitim-Bir-Sen Pazar İlçe Başkanı Sefer Yazıcı, Geçtiğimiz hafta çarşamba günü Pazar ilçe milli eğitim şube müdürlüğü kadrosuna atanan Şube müdürü için “görevlendirme iç barışımızı iş huzurumuzu son derece olumsuz bir havaya sokmuştur.” dedi
Eğitim-Bir-Sen Pazar İlçe Başkanı Sefer Yazıcı Yönetimi adına basına verdiği yazılı açıklamada “Pazar İlçe Milli Eğitim müdürlüğünde boş bulunan şube müdürlüğü kadrosuna yapılan atama son derece rahatsız edicidir. Bu atama öncesi aslı görev itibariyle öğretmen olan birinin sınavla atanılan bir kadroya 76. maddeye göre atanması vicdanları yaralamıştır. Pazar Eğitim-Bir-Sen ailesi olarak her okul ve kurumda yüksek sesle dile getirdiğimiz hakkaniyet kuralına her zaman riayet ettik. Pazar’da sayı olarak en yakın olduğumuz sendika her ortamda haktan adaletten bahsederken şube teşkilatında görev yapan ve aktif olarak sendikacılık yapan birinin hele de dönemin milli eğitim bakanı Hüseyin Çelik’in en çok kullandığı, hakkaniyetten uzak 76. maddeyle yapılması utanç vericidir. Siz değil miydiniz 76 ile yatıp kalkan? Siz değil miydiniz hak adalet liyakat masalları anlatan? Kimse kusura bakmasın. Hiçbir zaman iktidar partisinin adını anarak, bizimkiler diyerek sendikacılık yapmadık. Hiç bir partinin il ve ilçe kongrelerine katılmadık. Siyasi sembolleri milletin gözüne sokmadık. Ne bir partinin arka bahçesi ne de öncü kuvveti olduk. Bizi olmadık itham ve iftiralarla eleştirenler ilk önce aynaya bakmalılar. Siyasilere iş yaptırmak için renkten renge girenler lütfen dürüst olun. Elinizi vicdanınıza koyun bu atamalar Ardeşen ve Çayeli’nde yapılabilir miydi? Pazar sıçrama tahtası olmamalıdır.
Amacımız kişi üzerinden eleştiri geliştirmek değildir. Sınavla o kadrolara atananların hakkının gaspı ve emeklerine hakaret olarak telakki ediyoruz. Diğer yandan özellikle ilçemizde görev yapan idarecilerimizin iş huzurunu dinamitlediğini düşünüyoruz. Seçilmiş ilçe yönetimi olarak istişareler yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Bu süreçte neden bir üyemiz atanmadı, neden bize sorulmadı gibi bir düşünceyi asla aklımıza getirmedik. Vicdanını kiraya vermeyen herkes yönetime geldiğimiz ilk günden bugüne hiçbir atama sürecinin içinde olmadık. Boş bulunan idari kadrolara birçok sendikasız ve farklı sendikalardan arkadaşlar görevlendirilmiştir.
Bizlere iftira atmayı meslek edinenlere hakikat kitabından pasajlar okumaya devam edeceğiz. Peki 76. madde nedir? 76. Madde bakana zaruret halinde re’sen atama hakkını tanıyor. Pazarda bu işi yapabilecek onlarca idareci kadrosunda görev yapanlar var iken bu uygulamanın yapılması akıllara farklı şeyler getirmektedir. Yapacağımız değerlendirmeler sonucunda hukuki yola başvurmak dahil, tepki gösterme adına idarecilikten istifa dahil her türlü meşru ve insani tepkiyi açıkça ortaya koyacağımızı belirtmek istiyorum.”
Daha sonra, Yazıcı Yaptığı Basın Açıklamasında “Saygı değer basın mensubu arkadaşlar, geçtiğimiz Çarşamba günü Pazar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’müzde boş bulunan şube müdürlüğü kadrosuna yapılan atama ile ilgili bilgileri sizlerle paylaşmak için bu basın açıklamasını yapma mecburiyetinde hissediyoruz kendimizi. Pazar Eğitim-Bir-Sen ailesi olarak dört yıldır seçilen ilçe yönetimi olarak tarafsızlık ilkesine, hakkaniyet ilkesine, doğruluk ve dürüstlük ilkesine her daim sadık kalmayı kendimize prensip edindik. Bu yolda istişare kavramını göz ardı etmeden çalışmalarımıza devem ettik. Altını çizerek seçilen bir ilçe yönetimi olarak hangi sendikaya bağlı olduğuna bakmaksızın bütün öğretmen arkadaşlarımızla ideolojiden uzak, sendika aidiyetinden uzak düşüncelerimizi paylaşarak, öğretmen adına ne yapabilirizi hep konuşarak, tartışarak, müzakere ederek hep yol almaya çalıştık. Bu doğrultuda da almış olduğumuz geri dönüşler genel itibariyle bizleri memnun etmiş bulunmakta. Ama başta da belirttiğim gibi Çarşamba günü atama kararnamesi ile ilçemize şube müdürü olarak yapılan görevlendirmenin çok zaruri durumlarda kullanılan bakan insiyatifi ile 76. madde diye belirtilen madde ile yapılan bir atama ki bu son derece vicdanları yaralamıştır. Birkaç ay önce görevlendirme ile arkadaşımızın birkaç ay sonra asaleten 76 ya göre yapılan bu görevlendirme iç barışımızı, iş huzurumuzu son derece olumsuz bir havaya sokmuştur. Şunu ifade edelim ki; hemen sağımızdaki ve solumuzdaki ilçelerde acaba böyle bir atama yapılabilir miydi? Çayeli’nde böyle bir atama yapılabilir miydi? Ardeşen de böyle bir atama yapılabilir miydi? Burada idari kadroda görev yapan onca milli eğitim çalışanımız varken başka yerden ve öğretmen kadrosunda bulunan birinin puanla yerleştirilmesi gereken bir kadroya asaleten bakanlık onayı ile atamasını şiddetle kınıyor iş huzurumuzu, iş barışımızı ve sendikal duruşumuzu son derece rahatsız ettiğini Pazar ilçe yönetimi adına ifade etmek istiyorum. Şunu da belirtmek istiyorum ki herkes teknik anlamda bu ne demek sorusuyla karşı karşıya kalabilir. Bu soruyu bize yöneltebilirler. Bu sorunun cevabı şu; dediğimiz gibi bu bir okul idarecisi ataması değil, bir ilçe milli eğitim müdürü, il milli eğitim müdürü veya müdür yardımcısı ataması değil merkezi sınav sistemi ile yapılan sınavla atanılan bir kadrodan bahsediyoruz. Bu sınavı kazanmamış, bu sınavda hak kazanamamış bir kişinin ismi, bağlı bulunduğu sendikası, ideolojik duruşu bizi hiç ilgilendirmeden bu atamanın hakkaniyet kurallarına uymadığını bir kez daha belirtiyor ve bundan sonra gelişecek olan gelişmeleri yakından takip etmenizi siz basın mensubu arkadaşlardan önemle rica ediyorum. Ne olacak, ne yapılabilir derseniz; şunu ilk önce belirtelim ki 76. maddeye göre yapılan bu atamanın durdurulması için hukuki süreci başlatmak üzere olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Burada bizim atanan kişinin ne ismi, ne sendikasıyla hiçbir alıp veremediğimiz yoktur. Burada biz kişi ile değil işiyle tabiri caizse uğraşıyoruz. Bu doğrultuda biz bu göreve Eğitim-Bir-Sen ilçe yönetimine gelirken hiçbir zaman bu tip konularda susmayacağımızı, hakkı haykıracağımızı ifade etmiştik. Bu hakkı haykırma görevi noktasında atmış olduğumuz bir adım. Şahsımla ilgili de şunu ifade ederek bitireyim. Pazar kamuoyunda özellikle bazı çevrelerden böyle ithamlar gelebilir. Şahsımın veya yönetimde bulunan hiçbir arkadaşımın o görevle ilgili özel bir isteği, özel bir gayreti ve çalışması yoktur. Öyle bir hülyamız da yoktur. Çünkü makam ve mevkii noktasında elimizin tersiyle neleri ittiğimizi biz biliyoruz. Gerisi de o noktada bizde kalsın. Bunu niye belirttim? Bununla ilgili başka yaygaranın, başka açıklamaların şimdiden önüne geçmek için bunu ifade ediyorum. Tabi ki her türlü şeyi söylemek de mümkün. Bizim herkese yetecek kadar günahımız da var. Bu noktada da ardımızdan kişisel olarak her türlü şey de söylenebilir. Bu duygularla bu basın açıklamasını yapıyor ve geniş izahatı da siz basın mensuplarıyla paylaşmaktan çekinmiyoruz” ifadelerine yer verdi.