SOL Parti Rize İl Örgütü adına basın açıklaması yapan İl Başkanı Ahmet Haşim Parlak yaptığı açıklamada ;

”Dünya üzerinde ilaçlama yapılmadan üretilmesiyle her zaman övündüğümüz çayımızın üreticisinin, bu yılki en büyük sorunu gübre fiyatları oldu.

Her yıl yaş çay fiyatları, destekleme ücretinin düşüklüğü, Çaykur’un  kota ve kontenjan uygulamalarının yetersizliği , özel sektörün taban fiyatın çok altında ürün satın alma dayatmalarından ve diğer girdilerden yakınan çay üreticimiz bu yıl her şey bir yana yalnız gübreyi nasıl temin edeceğini kara kara düşünmektedir.

HER SEÇİM DÖNEMİNDE , ÜLKE  EKONOMİSİNİN ŞAHA KALKACAĞINI SÖYLEYENLER GELİNEN NOKTADA , TEMEL İHTİYAÇ MADDELERİNİN FİYATLARINI  , ELEKTRİK, DOĞALGAZ  ve  AKARYAKIT FİYATLARINI ŞAHA KALDIRDILAR

Bundan en çok etkilenen   tarım sektörü  ; çiftçilerimiz, üreticilerimiz oldu. Çünkü akaryakıta, gübreye , elektriğe, suya , ilaçlamaya ve diğer maliyet girdilerine yapılan zamlar, ülkeyi tarımda en büyük ithalatçı ülke haline , aynı zamanda gıdaya ulaşmayı pahalı ve yetersiz hale getirdi…..

TÜM BİTKİLERDE OLDUĞU GİBİ; çay bitkisinin de gelişmesi ve güçlü olabilmesi için gerekli besin maddelerinin bitkiye yeterli ve zamanında verilmesi gerekir.  Bu besin maddesi gübredir. Çaya verileceği zaman da tam da bu mevsimdir,

Geçen yıl çayda kullandığımız gübrenin tonu 2200- 2500 Tl iken bu yıl ,7500- 8000 Tl, peşin fiyatla satılması , zaten temel ihtiyaçlarını zar zor karşılayarak yaza çıkmaya çalışan üreticilerimizin en büyük sorunu olmuştur. Bu sorunun bir an önce giderilmesi en öncelikli olarak siyasi iktidarın görevidir.

Özellikle Rize halkı, iktidar milletvekillerinin bu konudaki sessizliğini , sosyal medyada güldürü skeçleriyle dramatize etmeye başladılar.

BİZ SOL PARTİ RİZE İL ÖRGÜTÜ OLARAK ;

Öncelikle, çay üreticilerimizin gübre temini karşısında yaşadıkları tüm zorlukların ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Bunun için gübre zamlarının en kısa sürede geri alınmasını, geçen yılın üzerindeki fiyat artışının devlet desteği sübvansiyonu ile karşılanmasını,

2022 Yaşçay fiyatının artan enflasyonun gerçek hesaplamalarla yapılarak belirlenmesini,

Belirlenen ürün fiyatının altında (düşük) yaşçay alınmasının yasaklanmasını,

Üreticinin sahibi olduğu ÇAYKUR’un kota ve kontenjan  uygulamalarının, üreticiyi koruyacak ve mağdur etmeyecek şekilde artırılması ve  planlamasını,

Çayda desteklerin, gelişmiş ülkelerin tarımdaki desteklerinin seviyesine çıkarılmasını,

Ülkemizde üretebildiğimiz ürünlerin dışalımına (ithalatına) izin verilmemesini,

Projelendirildiği halde yapımı askıya alınan çay fabrikalarının bir an önce yapılmasını istiyoruz,

Devletin görevi fabrika yıkmak değil, fabrika yapmak olmalıdır.” ifadelerine yer verdi