Havadis53

Rize’nin Afet bölgesi ilan edilmesine Erzincan ve Malatya’dan tepki

Rize’nin Afet bölgesi ilan edilmesine Erzincan ve Malatya’dan tepki
386 views
20 Temmuz 2021 - 14:21

Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde Elazığ ve Malatya’daki ağır kayıplar sonrasında afet bölgesi ilan edilmesi teklif edilmiş ancak kabul edilmemişti. Erdoğan’ın, Rize’deki sel felaketi sonrasında etkilenen alanların afet bölgesi ilan edileceğini duyurmasına muhalefetten, Malatya ve Elazığ üvey evlat mı?” tepkisi geldi.

Sivrice merkezli Elazığ’da 24 Ocak 2020 tarihinde, meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde kentte 5 bina çökmüş binlerce bina ise hasar aldığı gerekçesiyle yıkılmıştı. Malatya’da ise 6 binanın yıkımına karar verilmişti.

Deprem sonrasında Elazığ ve Malatya’nın yaşadığı mağduriyetlerden dolayı afet bölgesi ilan edilmesi teklifi gündeme gelmiş ancak AKP iki ilin afet bölgesi ilan edilmesini kabul etmemişti.

Rize’deki sel felaketi sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın memleketi olan Rize’de etkilenen alanların afet bölgesi ilan edileceğini açıklaması muhalefetin tepkisine neden oldu.  CHP ve DEVA Partisi il başkanları Elazığ ve Malatya’nın üvey evlat muamelesi gördüğünü kaydetti.

“AFET BÖLGESİ İLAN EDİLSİN DİYENLER HAİN İLAN EDİLDİ”

Elazığ’da meydana gelen deprem sonrasında kentin afet bölgesi ilan edilmesini isteyenlerin hain ilan edildiğini hatırlatan DEVA Partisi Elazığ İl Başkanı Mehmet Kangal, şöyle konuştu:

* Hükümet, Elazığ’da yaşanan 24 Ocak 2020 tarihindeki deprem nedeniyle memleketimizin afet bölgesi ilan edilmesine karşı çıkmıştı. Deprem sonrasında hemşerilerimizin isteği ve başlatılan kampanyalar nedeniyle Elazığ’ın afet bölgesi ilan edilmesini isteyenler, adeta “hain” ilan edildi.

* Asıl amaç, şehrin ihya edilmesi yani yeni bir şehir kurulmasıydı. Depremde esnafımızın birçoğu işyerini kaybetti ya da taşınmak zorunda kaldı. Ne yazık ki iktidar, vatandaşlarımız arasında ve şehirlerarasında ayrım yaptı. Bunu bir kez daha Rize’de yaşanan sel felaketinde görmüş olduk.

* Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, tüm Rize halkına da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Ancak hükümet, 22 Ağustos 2020 tarihinde Giresun’da yaşanan sel felaketi sonrasında zarar gören esnafa 50 bin TL hibe desteğinde bulundu ve aynı zamanda 30 Ekim 2020 tarihinde İzmir’de yaşanan depremden hemen sonra da bu şehirdeki esnafa 50 bin TL’lik hibe yardımında bulundu.

* Verilen bu hibeleri ve Rize’nin afet bölgesi ilan edilmesini elbette ki destekliyoruz. Ancak “Elazığ esnafı bu hibe desteklerini hak etmiyor mu?” diye de sormadan edemiyoruz. Bizim tepkimiz ne Rize halkına, ne Giresun halkına ne de İzmir halkınadır. Tepkimiz ülkeyi idare eden iktidaradır.

“SAHİPSİZ ELAZIĞ…”

‘Elazığ size ne yaptı Sayın Cumhurbaşkanı ve Ak Parti iktidarı’ diye soran Kangal, “Elazığ halkının suçu, 19 yıldır iktidarınızı desteklemesi midir? Elazığ, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir şehri değil midir? Elazığ’a ve Elazığ halkına üvey evlat muamelesi yapılmasını anlamış değiliz. Artık iktidar, çifte standart anlayışını terk etmeli ve ülkenin tüm insanlarına eşit muamele yapmalıdır. Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Elazığ İl Teşkilatı olarak bu yanlış uygulama ve anlayışı kabul etmediğimizi bir kez daha beyan ediyoruz. Hemşerilerimizin bize yüklediği görevin farkındayız. Bu bilinçle bir kez daha “Sahipsiz Elazığ” diyor, iktidar partisi milletvekillerini göreve davet ediyoruz” dedi.

“MAĞDURİYETLER GİDERİLMEDİ”

Deprem sonrasında Elazığ ve Malatya’nın iktidarın nezdinden üvey evlat mualamesi gördüğünü söyleyen CHP Malatya İl Başkanı Enver Kiraz, şunları kaydetti:

* 24 Ocak 2020’de Sivrice merkez Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde Malatya ve Elazığ üvey evlat muamelesi görmüştür. Türkiye genelinde diğer afetlerle kıyasladığımızda can kaybının yüksekliği ve binaların hasar derecesi göz önünde bulundurulduğunda hem Elazığ’da hem Malatya’da ağır bir sonuç ortaya çıkmıştı.

* Bununla birlikte Malatya’da sadece 6 bin civarında binanın depremden etkilendiği gerekçesiyle yıkımına karar verildi. Elazığ’da bu rakam daha da fazla tabi ki.

* O günde bu iki ilin afet kapsamında alınması gerektiğini ifade ettik ama afet bölgesi ilan edilmedi.  Depremin üzerinden neredeyse 1 buçuk yıl geçmesine rağmen ama mağduriyetler devam ediyor. Çünkü toplu konutla bu sorunun çözülmesi mümkün gözükmüyor.

“BU AYRIMCILIĞI VATANDAŞLARIMIZ DEĞERLENDİRMELİ”

‘İller arasında yapılan bu ayrımcılığın vatandaşların sağduyulu bir şekilde değerlendirmeli’ diyen Kiraz, sözlerini şöyle sürdürdü:

* Elazığ ve Malatya bir bütün olarak afet kapsamına alınıp vatandaşların şuana kadar bütün mağduriyetlerinin hızla bir şekilde giderilmesi gerekilirdi. Hatta evi yıkılan her vatandaşın evinin yapılıp teslim edilmesi gerekilirdi. Ama maalesef evi yıkılan vatandaşların evi yapılmasına karşın evleri belirli ücretler karşılığında depremzedeye satılıyor.

* Ayrıca evler depremzedenin evinin yıkıldığı yerde yapılmıyor toplu alanlarda yapılıyor. Elbette Rize’de yaşanan sel felaketinde oradaki vatandaşlarımızın tüm ihtiyaçları sonuna kadar karşılanmalı malı zarar gören esnafın dertleri çözülmeli.

* Ama Malatya ve Elazığ’a bu afetle kıyasladığımızda çok daha ağır bir afeti yaşayan bu bölgenin afet bölgesi ilan edilmemiş olmaması kabul edilebilir bir durum değil. Bu bölgeye üvey evlat muamelesi yapıldığının çok açık göstergesidir. Vatandaşların da bu durumu sağduyulu bir şekilde değerlendirmesi gerekir.

Rize’de etkili olan sağanak, sel ve heyelana neden olmuş, heyelan nedeniyle evlerin çökmesiyle 6 kişi hayatını kaybetmişti.

Yaşanan üzücü olayın ardından Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, sel ve heyelandan etkilenen alanların Afet Bölgesi ilan edileceğini duyurdu.

Sivrice merkezli Elazığ’da 24 Ocak 2020 tarihinde, meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde kentte 5 bina çökmüş binlerce bina ise hasar aldığı gerekçesiyle yıkılmıştı. Malatya’da ise 6 bin binanın yıkımına karar verilmişti.

Deprem sonrasında Elazığ ve Malatya’nın yaşadığı mağduriyetlerden dolayı afet bölgesi ilan edilmesi teklifi gündeme gelmiş ancak AKP iki ilin afet bölgesi ilan edilmesini kabul etmemişti.

Rize’deki sel felaketi sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın memleketi olan Rize’de etkilenen alanların afet bölgesi ilan edileceğini açıklaması muhalefetin tepkisine neden oldu.

SÖZCÜ’ye konuşan ve Elazığ’da 6.8’lik deprem sonrasında ‘genel hayata etkililik alanı’ ilan edildiğini hatırlatan AKP MKYK üyesi ve Elazığ Milletvekili Metin Bulut, “Afet alanı ilanı edilmesiyle birlikte artık orada yaşam sona ermiş oluyor. Elazığ ve Malatya’yı afet alanı ilan ettiniz peki Elazığ ve Malatya’yı nereye taşıyacaksınız?” diye sordu.

“ELAZIĞ SAHİPSİZ BİR ŞEHİR”

Rize’deki sel felaketi sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın memleketi olan Rize’de etkilenen alanların afet bölgesi ilan edileceğini duyurması sonrasında CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Elazığ’da yaşanan mağduriyetin Rize’nin en az 10 katı olduğunu kaydetti. CHP’li Erol şunları söyledi:

* Cumhurbaşkanının Güneysu’da yaşanan sel felaketinden sonra ilin milletvekillerinin ve şu anda Güneysu’da görevlendirilen bakanların bilgisi dahilinde, teklifi doğrultusunda burada afet bölgesi ilan ediyoruz dedikten sonra ben Elazığlı siyasetçilere soruyorum.

* İşte sizin Elazığ’da yarattığınız gücünde, desteğinde sonucu Elazığ’ın mağdur edilmesi. Demek ki afet bölgesi ilan edilebiliyor, demek ki Cumhurbaşkanı müjde olarak burası afet bölgesi ilan edildi diyebiliyor. Peki, Güneysu’daki mağduriyetle Elazığ’daki mağduriyeti değerlendirin inanın Elazığ’da yaşanan mağduriyet, mal kaybı, mülk kaybı Güneysu’daki yaşanan mal ve mülk kaybının en az 10 katı.

* Yani burası daha sorunlu bir kent. Hala yıkımlar devam ediyor, hâlâ orta hasarlı binalar zaman zaman ağır hasarlı binaya dönüştüğü için yıkımlar devam ediyor.

* Hâlâ köylerde temeli atılmayan binalar var, hala yapılmayan binalar var, hala insanlar konteynerde yaşıyorlar, bir kışı geçirdiler ikinci kışa dönüyorlar, bu sıcakta o konteynerlerde yaşıyorlar, köylerde evleri yok çadırlarda yaşıyorlar, kurası çeken evlerin hâlâ anahtarları verilmedi, anahtarı verilen evlere ne ödeneceği belli değil, kentsel dönüşüm adı altında projelendirilen alanlarda vatandaşların sağlam evleri başlarına yıkılıyor.

* Elazığ’da inanılmaz bir mağduriyet var. Elazığ sahipsiz bir şehir buradan Elazığ’a haykırıyorum.

“AFET ALANI İLAN EDİLEN YERLERDE TAHLİYE VE TASFİYE ETMEK ZORUNDASINIZ”

Deprem sonrasında Elazığ’da afet alanı ilan edilmemesine ilişkin muhalefetin yapmış olduğu eleştirilere cevap veren AKP MKYK üyesi ve Elazığ Milletvekili Metin Bulut, “Bu konu üzerinden muhalefet lüzumsuz bir şekilde siyaset üretiyor. Elazığ’da deprem hadisesinden hemen akabinde  genel hayata etkililik’ kararı alındı. Bu ne demek; o bölgede bulunan herkesin afet kapsamında değerlendirilmesi. Eğer genel hayata etkililik kararı alınmamış olsa siz 20 yıl vadeyle ev sahibi olamıyorsunuz. Devlet size bu imkanlarla ev sahibi yapamıyor. Afet alanı ilan edilmesi başka bir şey. Afet alanı ilan ettiğiniz yerde tahliye ve tasfiye etmek zorundasınız. Güneysu’da meydana gelen sel ve heyelanın olduğu yer artık yerleşime uygun değil. Yani orada ev yapmak artık mümkün olmadığı için bölge afet alanı ilan ediliyor ve burası buradaki yerleşim yerleri başka bir yere taşınıyor. Afet ilanı edilmesiyle birlikte artık orada yaşam sona ermiş oluyor. Elazığ ve Malatya’yı afet alanı ilan ettiniz peki Elazığ ve Malatya’yı nereye taşıyacaksınız? Böyle bir şey olabilir mi o kadar mantıksız açıklamalarda bulunuyorlar ki kaldı ki afet alanı ilan edilmekle genel hayatı etkililik alanı arasında vatandaşın istifadesi arasında hiçbir fark yok. Muhalefetin çok anlamsızca ve ahlaksızca yapmış olduğu bir siyaset var” diye konuştu.

“ELAZIĞ’DA 1 BUÇUK KATRİLYON KREDİ KULLANILDI”

Deprem sonrasında Elazığ’da 23 bin konutun yapıldığını ve binlerce depremzede vatandaşın ihtiyaçlarının karşılıksız karşılandığını belirten Bulut, “Elazığ’da o deprem döneminde KOSGEB’ten kredi almış ve borcunu ödemeyenlerin borcunu devlet ödedi. Depremde evine girip eşyasını alamayan depremzede vatandaşlarımıza 30 bin TL ödemek yaptık. Elazığ’da sadece 23 bin tane konut yaptık. Elazığ’da kullandırılan kredi miktarı 1 buçuk katrilyon. Depremde etkilensin etkilenmesin, eşyası enkazın altında kalsın ya da kalmasın kredi isteyen herkese kredi kullandırdık. Hatta genel hayata etkililik oluru almamış ilçelerde dahi bunu kullandırdık.  Elbette ki demokrasinin vazgeçilmez kurumlarından birisi muhalefettir. Güçlü bir muhalefet her zaman iyidir ama muhalefeti yaparken de insaflı ve vicdanlı bir şekilde yapmak lazım. Keşke gerçekten haklı oldukları konularda çıksalar söyleseler bizde desek ki  ‘evet bu konuda haklılar’ ama bu çok ahlaksızca bir açıklama ve bu konuda üzüldüğümü ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

timbir - birlik haber ajansi